Özsaygı hakkında
- Gonca Gül Yilmaz
- 11 Kas 2024
- 1 dakikada okunur
"Özsaygı bazen böbürlenme, övünme veya kibirle karıştırılır ancak bu tür kişisel özellikler çok fazla değil çok az özsaygıyı, özsaygının noksanlığını yansıtır. Özsaygısı yüksek olan kişiler kendilerini diğerlerinden üstün görmezler, kendilerini kıyaslayıcı standartlara göre ölçerek değerlerini kanıtlama yarışına girmezler. Başkalarından iyi olmakla değil, kendileri olmakla mutlu olurlar."

Özsaygı denilince pek çoğumuzun aklına iç-dış kaynaklı övgü veya eleştiriler vasıtasıyla desteklenebilecek veya zayıflatılabilecek ruhsal bir edinim gelir. Kendi kendimize tekrarladığımız ‘Benden bir tane daha yok’, ‘Elimden bir şey kurtulmaz’… Başkalarından duyduğumuz ‘Sen özelsin’, ‘Harikasın’, ‘Giyinmeyi biliyorsun’… Ve daha niceleri…
‘Özsaygının Altı Prensibi-Kendini Değerli Hissetmenin Psikolojisi’ isimli kitabın yazarı psikolog Nathaniel Branden’e göre lafla peynir gemisi yürümez. Uzun yıllar özsaygı üzerine çalışmış olan Branden, özsaygıyı dışsal etmenlerden bağımsız ve kişinin kontrolünde olan bir hissiyat olarak kavramsallaştırmaktadır. Yazara göre özsaygı altı prensip çerçevesinde çaba ve emek isteyen, somut eylemlerle ve istikrarlı davranışlarla şekillenen bir kazanımdır. Söz konusu altı prensip, bilinçli yaşama, özkabul, özsorumluluk, kendini ortaya koyma, amaçlı yaşama ve değerlerimize sadık kalarak yaşamayı vurgulayan kişisel bütünlüktür.
‘Özsaygının Altı Prensibi-Kendini Değerli Hissetmenin Psikolojisi’ daha somut ve ayakları yere basan bir özsaygı tanımına ihtiyaç duyanların ve özsaygıyı beslemek isteyenlerin faydalanabileceği bir kitap. Eser özsaygıyı bireysel gelişim, eğitim ortamları, iş hayatı, çocuk yetiştirme, psikoterapi ve kültür gibi yaşamın değişik alanlarında ele alarak geniş bir okuyucu kitlesine hitap ederken aynı zamanda özsaygı kavramı hakkında çok boyutlu bir bakış açısı sunuyor.
İyi okumalar!
Yorumlar